MEMLEKET GÜNDEMİ

Dört mevsimin hediye edilmiş olduğu şanslı coğrafyalar için Sonbaharın muazzam bir fırsat, gerçek anlamda yaprak dökümü olan Kasım’dan önce Eylül ve Ekim aylarının bir tatlı huzur olduğunu düşünürdüm her zaman. Malesef güzelim mevsim, yaprak dökümünü geçmişten gelen, tatsızlıklar, acılar, hiç yaşanmaması gereken olaylarla çok erken yaşamaya başladı. Eylül’ün güzelliği toplumsal travmalara yenilerinin eklenmesiyle iyice puslandı. Memleketin haritası bugünlerde transit, yıllık solar harita, progres ve tutulma etkileriyle beraber Temmuz, Ağustos ve Eylül’ün ilk günlerinden gelen şiddetli tetiklenmelerle boğuşuyor.
27-28-29 Eylül kritik günlerden sadece bazıları. 3 Eylül Başak yeni ayı “skandal yeniay”, Mars’ın önce İkizler sonra Yengeç konumu ardından gelen Balık tutulması memleket gündemini iyiden iyiye çorbaya çevirdi. Jüpiter’in de İkizler seyahati ak ile karayı ayırmaya engel olduğundan toplumsal konularda netlik mümkün gözükmüyor.
Öngörü çalışmalarımda gözüme çarpan, yazdan kalan ve Eylül başında ülkede ateşlenen konulardan bazıları silah, bıçak, sular ve denizler ile ilgili olaylar, vurulma, kesici alet, patlama ve boğulma, ilaç ve gazlar yolu ile ölümler, anneler ve genç kadınlar ile ilgili canice olaylar, sanat dünyasından kayıplar, siyasal ortamda dengesizlikler, ülkenin dostları ve düşmanları ile ilgili ani durumlar, hiç bir mantığa sığmayan gündemler, kimin ne dediği ve ne yaptığının belli olmadığı, sis perdesinin başrol oynadığı olaylar, finansal konulardaki yaptırımlar ve yeni düzenlemeler, şaşkınlık veren ani sürpriz kriz etkili gelişmelerdi. Şimdi memlekette beklenen bu gündemlerden bir kısmı kendini ortaya koydu. Bir kısmı yolda malesef. Türkiye haritası çok ciddi etkiler alıyor. Yaz dönemi arka planda gizde gizemde kalan konuların kendini göstereceği bir dönemden geçiyoruz. Ülke zorunlu ve hızlı hareket etmek gereken bir döneme giriyor. Gelen enerji çok yoğun. 2 Ekim’deki tutulmanın etkisi ile de yöneticiler, liderler, kurulması gereken dengeler, verilmesi gereken şok kararlar geliyor. Ve bu olaylar bahara kadar yoracak malesef.

Bu durumda biz faniler için ise en akıllıca çaba kendi kapımızın önünü süpürmeye devam etmek olacaktır. Geçecek…